Zero-Trust Mimarisi Nedir?

Son yıllarda siber güvenlik dünyasında en çok konuşulan kavramlardan biri olan Zero Trust Mimarisi (ZTA), ne yazık ki çoğu zaman yanlış anlaşılıyor. Birçok kurum bunu sadece büyük yatırımlar gerektiren, “her şeyi sıfırdan inşa et” yaklaşımı olarak görüyor. ZTA “satmaya” çalışırken tam olarak neden söz ettiğini bilmeyenlerin de bunda etkisi olduğunu düşünüyoruz.

Oysa Zero Trust, bir ürün değil bir güvenlik mimarisine verilen isimdir — ve çoğu zaman mevcut altyapınızla ilk adımlar atılabilir.

Access-Trust Gap Zafiyetleri ve Kurumsal Riskler

Geleneksel sistemlerde bir kere içeri giren kullanıcı ya da cihaz, genellikle birçok kaynağa erişim hakkı kazanır. Bu yaklaşımda kullanıcı kimlik doğrulaması sadece kapıda yapılır, içeride ise sistemlerin “güvenilir” olduğu varsayılır.

Ancak günümüzde bu model büyük bir risk barındırıyor:

• Kimlik bilgilerinin çalınması, içeride sınırsız erişim anlamına gelebilir.

• Zararlı yazılımlar, bir istemciden diğerine kolayca sıçrayabilir.

• Tedarikçi ve dış kullanıcı erişimleri, genellikle gerektiğinden fazla yetkiyle tanımlanır.

 

Zero Trust ağ mimarisi bu riskleri en aza indirmeyi amaçlar. Amaç, kim olursa olsun “asla varsayılan olarak güvenme, sürekli doğrula ve erişimi asgariyle sınırla” prensibiyle hareket etmektir.

Mevcut Yatırımlarla Zero Trust’a Yaklaşmak Mümkün

Zero Trust’a geçiş, bir ürün satın almakla değil; bakış açısını değiştirmekle başlar. Aşağıda, herhangi bir ek yatırım yapmadan başlatabileceğinizi düşündüğüm bazı adımları bulabilirsiniz:

1. Segmentasyon ile Başlayın

Mevcut ağ altyapınızda VLAN’lar ve güvenlik gruplarıyla ağ içi mikro-segmentasyon uygulayın. İstemcilerin sadece ihtiyaç duyduğu sistemlerle konuşmasına izin verin.

2. En Az Yetki İlkesini Uygulayın

Aktif Dizin (Active Directory) üzerindeki grupları, erişim haklarını ve paylaşımları gözden geçirin. “Kim, neye, neden erişiyor?” sorusuna net cevaplar bulun.

3. MFA (Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama) Her Yerde

VPN, web uygulamaları ve kritik sistemler dahil olmak üzere, mümkün olan her noktada MFA kullanın. MFA için zaten lisanslı olduğunuz çözümleri yeniden değerlendirin.

4. Kimlik Odaklı İzleme ve Kayıt Tutma

Windows Event Log (özellikle 4624, 4672, 4769 gibi kimlik temelli olaylar) ve uygulama loglarını kullanarak kimliğe dayalı anomali izleme başlatın. SIEM sisteminiz varsa, bu kurallar genellikle entegre edilebilir.

5. Uç Nokta Davranışlarını Kısıtlayın

Uç noktalarda PowerShell ve makro kullanımı gibi araçlara denetimli ve gerekçeli erişim uygulayın. GPO veya EDR politikaları ile basit kısıtlamalar yapılabilir.

6. Bulutta da Zero Trust Prensiplerini

UygulayınAzure AD Conditional Access, Google Workspace güvenlik ayarları veya AWS IAM ile koşullu erişim ve zaman sınırlı erişim politikalarını devreye alın.

Zero Trust bir varış noktası değil, bir yolculuktur” gibi beylik bir sözle bitirmek istemezdik ancak maalesef bu doğru. Bu yolculukta en önemli adım; kuruluş ağındaki tüm erişimlerin denetlenebilir ve sınırlandırılabilir olmasıdır. Sıfırdan başlamak zorunda değilsiniz – elinizdeki araçlarla ilk adımı bugün atabilirsiniz.

Dilerseniz birlikte çalışarak sizin için en uygun ve düşük maliyetli ZTA stratejisini planlayabiliriz.